"Yakından yakına", sıradan bir ailenin sıra dışı öyküsü

Bu kitapta Harvard Üniversitesi'nin ünlü tarihçisi Emma Rothschild, tarihi bir deneyi ele alıyor. 1713 yılında Angoulême'de doğan Marie Aymard'ın torunlarının kaderini, 18. ve 19. yüzyıllar arasındaki beş kuşak boyunca, muazzam arşiv çalışmaları pahasına yeniden inşa ediyor. Prensip olarak 1764 yılında şehrin kilise kayıtlarında kayıtlı 4089 kişi takip edilmekte olup, özellikle aynı yıl kızının evlilik sözleşmesini imzalayan 83 kişiye özel bir ilgi gösterilmektedir. Marie Aymard'ın, Angoulême kenti gibi, kendine özgü veya orijinal bir özelliği yoktur; tam tersine. Emma Rothschild için bu, çoğu ne çok fakir ne de çok zengin olan sıradan karakterler hakkında yazılmış "düz" bir hikaye yaratma meselesidir. Aşağıdan görülen, aile merkezli ama bir aile hikayesi olmayan, bireysel yaşamların hikayesi olan, açıkça tanımlanmış toplumsal grupların hikayesi olmayan bir hikaye. Bu nedenle eserin kendine özgü karakteri, hiçbir determinizme indirgenemeyecek şekilde çok sayıda hikâyeye bölünmüş olmasıdır. Emma Rothschild'in vurguladığı dikkat çekici bir olgu, bu aile hikayelerinin büyük ölçüde kadınlar etrafında dönmesine rağmen, bu kadın nesillerinin "neredeyse görünmez" kalmasıdır ; bunun nedeni, onlardan doğrudan gelen izlerin çok az olmasıdır.

Bu özgün araştırmayla yeniden inşa edilen yörüngeler, tarihçinin ifadesine göre, her şeyden önce "bir tarihten" ortaya çıkmaktadır.